Ergenler ile İletişim
Nasıl Mutlu ve Huzurlu Bireyler Yetiştirebiliriz?
Hayatta karşılaştığımız en zorlu görevlerden biri, çocuk yetiştirmektir. Hiçbir eğitimden geçmeden ve herhangi bir karşılık beklemeden büyütürüz onları. Belki de tek beklentimiz; mutlu, huzurlu, sorunlarla kendi başına mücadele edebilen özgüvenli bireyler olmalarıdır. Bunun için var gücümüz ile çalışır, çabalarız; fakat elimizden gelenin en iyisini yapsak bile işlerin yolunda gitmediği zamanlar olur.
Ergen Çocuğunuzu Anlamak
Ergenlik dönemi, çocuğun kişiliğinin şekillendiği ve davranış özelliklerinin kalıcılaşmaya başladığı bir dönemdir. Ergen çocuğunuza verdiğiniz tepkiler onun duygularını, davranışlarını ve kişiliğini doğrudan etkiler. Bazen durumla uyumlu şekilde davransanız bile bir iç çekişiniz, yüz ifadeniz veya bir hareketiniz ergen çocuğunuz tarafından yanlış yorumlanabilir, kolaylıkla eleştirildiği, onaylanmadığı veya bir başkasıyla kıyaslandığı sonucuna varabilir ve bu durum uzun sürecek bir çatışmanın tetiğini çekebilir. Çünkü, ergenler yetişkinlerden çok daha duyarlıdır ve özellikle sıkıntılı durumlar varlığında ne söylediğinizden ziyade, NASIL SÖYLEDİĞİNİZ oldukça önem kazanır. Sıkıntılı durumların önüne geçmek için, öncelikle çocuğunuzu anlamaya çalışmanız ve bunun için çaba sarf etmeye gönüllü olmanız gerekir. Onu dinlemek, herhangi bir duygu ifadesi çıkardığında uygun soruları yöneltmek, ben dilini kullanmak, gözlem yapmak, hemen tepki vermemek ve birlikte geçirilecek zamanlar yaratmak olumlu tepkiler almanıza, dolayısıyla iyi bir ilişki kurulmasına neden olacaktır.
"Ne yaptıysam olmadı", "Bildiğini okuyor", "Çok zorlanıyoruz"
Bu ve benzerleri, günlük pratiğimde sık karşılaştığım cümlelerden.. Gerçekten de bazı durumlar var ki, oldukça zorlayıcı ve yıpratıcı olabiliyor. ‘Enerjisi yitik, omuzları çökük, huysuz ve mutsuz bir ergen’ ve ‘tükenmiş ve ne yapacağını bilmeyen bir aile’ tiplemesi ile karşılaşabiliyoruz. Bu nokta da, ergenlik dönemine özgü biyokimyasal ve hormonal değişikliklerin, çocuğun doğası gereği olan özellikler ve kalıtımsal faktörlerin davranışlar üzerine olan etkisini iyi anlamak ve ayırt etmek gerekir. Akılda tutulması gereken en önemli noktalardan biri, çocukların olağan dışı tüm davranışlarının, bazı psikiyatrik rahatsızlıkları bunun dışında tutarsak, aslında bir ‘’YARDIM ÇAĞRISI’’ ve dikkati o yöne çekmek için bir işaret niteliğinde olduğudur. Kararlı, istikrarlı ve tutarlı bir tutum ve davranış içerisinde olmanız ve tıkandığınız noktalarda gerekli desteği almak için başvuruda bulunmanız, olaylar ile daha kolay baş etmenizi sağlayacak ve üzerinizdeki yükü azaltacaktır.
Sonuç olarak; ergen çocuğumuzda ne olup bittiğini anlamak ve ona yardımcı olabilmek ancak etkili ve yapıcı bir iletişim ile mümkün olabilir. Neyi nasıl söyleyeceğinizi bilmek, zorluklar karşısında yılmamak, etkin yöntemleri öğrenerek mücadeleye 1-0 önde devam etmek ve bir ekip ruhuyla hareket edebilmek sorunların üstesinden gelmenizi kolaylaştıracaktır. Hayatta hangi güzel şey veya kazanılmış başarı kolay elde ediliyor ki!? Ne dersiniz?